ŞAMPİYON KÜREKÇİ VEFA BEKLİYOR

Üç tarafı denizlerle çevrili, yaklaşık 7 bin km akarsuya, küçüklü büyüklü sayısız göllere sahip ülkemizde kürek sporu ne yazık ki yeterince gelişemedi. Bugün olduğu gibi geçmişte imkânsızlıklar içinde bu spora gönül verenler de unutuldu gitti. Ne adları soruldu ne halleri. Tıpkı Karadeniz Ereğli’de ilk kürek takımını kuran ve 1968 yılı Türkiye Kürek Şampiyonasında 3’üncülük kupasını kazanma başarısını gösteren Erdemir çalışanı Atilla Atlıhan gibi…

Aslında Atilla Atlıhan’la ilgili bilgiler, “Demirspor Kulüpleri” araştırmamız sırasında karşımıza çıktı. Serde Ereğlilik olunca araştırmamıza virgül koyarak, bu defa Atilla Atlıhan’ın peşine koyulduk. Kendisiyle görüşmek istediğimiz şampiyon kürekçi Atlıhan’a ulaşmak o kadar kolay olmadı. Araştırmalarımız sonunda onu Karadeniz Ereğli’den yıllar önce taşındığı Bursa’daki mütevazi evinde bulduk.

1968 yılında bir grup arkadaşıyla Kürek Takımını kuran Atlıhan, kurucular arasında bulunan Erdemir Dış Alımlar Müdürü Münür Artun Bey’in gayretleriyle Federasyondan 2 adet 4 tek, 2 tane de 2 tek çift futa getirir.

YETENEKLİ GENÇLERİ BULUP TAKIMA ALDIK

Kürek takımını anlatırken bize o yılların Türkiye’si ve Ereğli’sinden kesitler sunan Atlıhan o günleri şöyle diyor: “Fabrikanın liman yönetimi içinde olansundurmayı biraz değiştirerek kayıkhaneye dönüştürdük. Liman zemini ile su seviyesi fazla olduğu için, varilli şat yaptırarakinme-binme yeri haline getirdik. Ereğli’deki yetenekli gençleri bulup takıma aldık. O yıllarda hem Türkiye hem de Ereğli’de ne sanayi ne de yedek parça vardı. Sadece Fabrikanın atölyelerinde vardı. Biz de ihtiyacımızı oradan karşılardık.”

5 AY SONRA TÜRKİYE ŞAMPİYONASINA KATILDIK

Antrenmanları sahilde ayarladıkları 1000 metrelikkulvarda yaptıklarına dikkati çeken Atlıhan, Federasyon tarafından davet edildikleri Mersin müsabakalarında büyük bir başarı elde ettiklerini vurgulayarak, “5 ay sonra Federasyon biziMersin müsabakasıiçin çağırdı. Bir otobüs ile 2 futa ve 6 sporcuyla oraya gittik. Zamanın güçlü takımları Ortadoğu, Hereke ve Anadoluhisarı’nın da yer aldığı 1500 metrelik yarışta 3’ncülük kupasını alma başarısını gösterdik aldık.” diye konuştu.

Bugün olduğu gibi o zamanlarda spordenince futbolun akla geldiğini ve ona önem verildiğine işaret eden Şampiyon Kürekçi Atlıhan, vefasızlıktan yakınarak, “Kupayı aldıktan sonra gerekli desteği bulamayınca ben de kulüpten ayrılmak zorunda kaldım. Aradan yarım asır geçse de hala içimdeçala-palaheyecanı devam etmektedir.” diye sözlerini tamamlıyor.

Haber-Röportaj: İbrahim KEKEÇ

Haber :